Turan Taktiğinin Kullanıldığı İlk Savaş: Baideng Muharebesi
Tarihte Türkler ve Çinliler pek çok kez karşı karşıya gelmişlerdir. Orta Asya toplumu olan Türkler ve Çinliler bölgede hâkimiyet sağlayabilmek için birçok kez kozlarını paylaşmışlardır. Bu savaşlardan en şiddetli geçenlerden biri Baideng Savaşıdır. M.Ö 221 yılında Çin’de siyasi birlik sağlanmış ve M.Ö 206 yılında Han Hanedanlığı iktidara gelmiştir. Aynı şekilde Hunlarda da siyasi birlik M.Ö 209 yılında Mete Han tarafından sağlanmıştır. Birbirine düşman iki milletin siyasi birliklerini sağlamaları birbirlerine karşı atağa geçecekleri anlamına gelmekteydi. Türkler ve Çinliler daha öncede küçük çaptaki ordularla karşı karşıya gelmiş ve savaşmışlardır. Fakat Baideng Savaşı aralarında geçen ilk büyük kapsamlı savaştır. Bu savaşın en önemli özelliklerinden biri Türklerin Hilal taktiğini kullandığı ilk savaş olmasıdır. Bu konuda bilgi almak ve merak ettiğiniz soruları sorabilmek açısından internet sayfalarını üzerindeki ilgili online firmalara bakabilir ve buradan detaylı bir şekilde inceleme yapabilirsiniz.
Baideng Muharebesi’nin Nedenleri ve Asker Sayıları
Baideng Savaşı, Çin toprakları içerisinde kalan Datong ve Şansi bölgelerinde gerçekleşmiştir. Bu savaş gerçekleştiği sırada Çin tahtında İmparator Gaozu bulunmaktaydı. Savaşın nedeni Çin İmparatorunun daha önce Çinli bir General tarafından inşa edilmiş savunma duvarını tahkim etmesidir. Diğer bir neden ise Hunların, Çin iç savaşından yararlanarak Göbi Çölünü geçmesi ve burada çeşitli üsleri ele geçirmesidir. Mete Han’ın topladığı askeri birlik 20.000 ile 40.000 kişilik bir sayıya ulaşmaktaydı. Buna karşılık Çinlilerin asker sayısı ise 320.000 kişi civarındaydı. Fakat bu savaşın kaderini belirleyen olay ordu sayısı değil üstün taktikler olacaktı.
Hunların İlk Saldırısı
Baideng Muharebesinde Mete’nin savaş taktiği sahte geri çekilme taktiği olan Turan taktiğiydi. Mete Han emrindeki öncü birliklerle gece geç saatlerde Çin karargâhına bir baskın verdi. Baskının amacı Çinlileri yıpratmak değil onlara Türklerin sadece basit bir yağmacı olduğu iz demini vermekti. Mete Han bu taktiğinde başarılı oldu. Çin İmparatoru, Hunların ciddiye alınacak bir kavim olmadığı kanısına vardı. Bu durum Mete’nin planının bir parçasıydı.
Turan Taktiği ve Çinlilerin Yenilgisi
Türk ve Çin orduları karşı karşıya gelmeden önce Mete Han, Çin İmparatorunun akrabasının savunduğu Mai Kalesine bir saldırı düzenledi ve kaleyi fethetmeyi başardı. İmparatorun akrabası gelecek olan yardımdan ümidi kesince Mete’nin hizmetine girmek zorunda kaldı. Mete Han’ın savaşla ilgili bir diğer planı da ordusunu dağlara çekmek ve Çinlileri tuzağa düşürmekti. Çin ordusu halktan devşirilen piyadelerden oluşmaktaydı. Ve kış şartlarına hazırlıklı değillerdi. Fakat Mete Han’ın ordusu gerçek askerlerden oluşmaktaydı ve bu ordu soğuk kış şartları için kalın giysilere ve eldivenlere sahipti. Çinlilerin şartlara uyum sağlayamaması okçuların daha savaşmadan parmaklarının donmasına neden oldu. Ordular karşı karşıya geldiği zaman Hunlar birden geri çekilmeye başladı. Çin İmparatoru ne yapacağını şaşırdı. Ya küçük bir orduyla Hunların peşine düşecek ya da bir korkak gibi bekleyecekti. İmparator riskli olan seçeneği seçti ve orduyu ikiye bölerek Hunları kovalamaya başladı. Bu sırada Hun ordusu da geri çekilmeyi bıraktı ve 3 taraftan Çinlilere doğru hücuma kalktı. Hun ordusundaki asıl birliklerinde savaşa dâhil olmasıyla Çinliler ne yapacağını şaşırdı ve bir anda etrafları Türkler tarafından çevrildi. Bu taktik tarihte Türkler tarafından sıklıkla kullanılacak Turan Taktiğinin ilk örneğiydi. Savaşı kaybeden İmparator, Hunlarla anlaşma masasına oturmaya çalıştı. Aslında Hun ordusunun eline büyük bir fırsat geçmişti. Savunmasız Çin topraklarına saldırarak Çin’i kendi egemenlikleri altına alabilirlerdi. Ama 20.000 kişilik bir orduyla bunu yapmak mümkün değildi. Ayrıca Çin’in kalabalık nüfusu zaman için de Türk toplumunun yok olmasına neden olabilirdi. Mete Han bütün bu şartları düşünerek Çinlilerle anlaşmaya karar verdi. M.Ö 200 tarihinde imzalanan anlaşmaya göre Çinliler, her yıl Hunlara hediye adı altında vergi verecekti. Ayrıca Hunların fethettiği kaleler ve üsler geri alınmayacaktı. Bu yaptığı anlaşmayla Mete Han, kendi halkının güvenini kazanmış oldu. Bu sayede artık Mete, daha büyük ordularla daha büyük fetihler yapacaktı.